Gerçeğin İçkin Peçesi
- Can Ezgin
- 6 Oca
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 16 Oca
Uzun ve zahmetli yolculuklara çıktığımızda, gerçeğin rüzgârıyla yol almaya başlarız. Bu yolculuklarda, gezip gördüğümüz her şeyin bir bir peçesi kendiliğinden kalktıkça, nesnelerin yüzeyinde görünen şeylerin ötesine geçmeye çalışırız. Tabiatı kavrayışımızdaki engeller (yanılsamalar ve inançlar) gerçeğin doğasını gizler. Bu perdeler açıldığında, tözde saklı olan en derin anlamı (özü) keşfederiz.
Madde, bu yolculukta bir kapı gibi yüzeydeki yanılsamaların açıklık kazanması için bir geçit işlevi görür. Böylece maddenin temel doğasını (tözü) anlamaya yöneliriz. Aynı zamanda bir köprü olarak, bizi maddi dünyanın ötesine, daha derin bir anlayışla gerçeğin anlam dünyasına taşıyan bir araçtır. Bu durum sadece anlayışımızı kavrayışımızla tamamlayan bir geçiş noktası değil, aynı zamanda madde etki yaratan sürecin kendisidir. O, şekilleri biçimlendirir, varlıklarını etkiler ve düşünceler sürece dahil olur. Böylece kendi doğasında bir etkiyi taşır ve bu etki, her adımda bireyi yeni bir farkındalığa, yeni anlayışlara götürür.
Bu süreçte, en çarpıcı gerçekle yüz yüze geliriz: Masumların kanı döküldüğü zaman her şey kıyameti yaşar! Kuruduğumuz hayallerin peçesi yırtılır ve geriye kalan her şeyin maskesi düşer. En derinlerde, tözü kavrayışımızdaki özü gizleyen gerçeklerle yüzleşiriz.
Can Ezgin
Telif Hakkı Saklıdır.
Yorumlar